Biz Kimiz?
İnsanlık ve dünya tarihi
karşılaştırıldığında, insanlık tarihinin elli bin yıllık geçmişi, dünya tarihinin
son dakikasının son saniyesine tekabül etmektedir. Dünya tarihinde bu denli dar
bir zaman aralığında yaşamamıza rağmen doğaya hükmetme çabamız bizi Antroposen
Çağına sürüklemiştir. İlkel insandan nesneyi kavramayı, ona şekil vermeyi miras
alan insan, yeni bir mukavemet göstermediği müddetçe bu kıvrak mirasını merak
güdüsüne borçlu kalmaya devam edecektir. İnsanlığın rasyonalite deneyiminin
sonucunu gerek doğa gerek sosyal gerek siyasal tüm alanlarda yıkımın ortaya
çıkmasına sebep olmuştur. Dünyada sınıfsal eşitsizliklerin görünür olduğu
“kriz” anlarında -ki bu krizler, kapitalizmin içsel çelişkileri sonucu her
zaman var olacaktır- toplumsal
eyleyicilerin ve etkilenicilerin konumu yeniden önem kazanmıştır. Olan ve
bitene, henüz olmamış olana, olması an meselesi olana dair taşıdığımız merakı
bu kez daha bilimsel bir çabayla, sosyolojik
bakış ile sabırlı bir arkeolog edasıyla irdeleyip işleyeceğiz.
Bizler, sosyoloji,
siyaset, ekonomi, antropoloji, coğrafya gibi sosyal bilimlerin ilişkiselliğini
değerli görüp bu ilişkiselliği içerisinde yaşadığımız toplumlara hakim olan
çelişkili işleyişi idrak etmede ve daha iyi nasıl olunur sorularına cevap arama
sürecinde aktif kılabileceğimizi düşünmekteyiz. Sosyal bilimlerin kümülatif
ilerleyişine tanık olurken bu çarkın bir dişlisi olarak kendimizi
konumlandırıyoruz. Bu minvalde tarihi veya güncel tüm olayların arka planını ve
işleyiş sistematiğini siz değerli okuyuculara sunma görevine layık olacağımız
inancını güçlü tutmakla beraber eleştirilerinizle birlikte daha güçlü
olacağımıza inanıyoruz. Bu süreçte tüm fikirlere, ideolojilere, inançlara ve
kültürel farklılıklara eşit mesafede bilimin evrensellik ilkesi etrafında bir
araya gelmiş, sosyal bilimlerdeki teorik birikime katkı sağlama arzusunda olan
isimlerin toplandığı, kısa vadede mecra uzun vadede ise okul olma yolunda
ilerleyen bir grup dert sahibi olarak varlığımızı sürdüreceğiz.